-
-
-
-
-
-
-
-
Dijital Devlet Yönetişiminin Teorik ve Hukuki Temelleri
Islambek Rustambekov, Said Gulyamov, Hayri Bozgeyik,Huquqshunoslik, -
-
Ticaret ve fikri mulkiyet hukuki dergisi. Vol.8
Ağırlıklı olarak fikri mülkiyet hukukuna ilişkin çalışmaları içeren 16. sayımızla sizlerle yeniden buluş manın mutluluğunu yaşıyoruz. Böylelikle dergimiz kesintisiz bir şekilde sekizinci yılını ve cildini tamamla- mış oluyor. Bu vesileyle gerek bu sayımıza gerek önceki sayılarımıza katkı sunan makale ve bilimsel çalışma sahipleri, hakemler, danışma ve bilim kurulu üyelerine teşekkür ediyoruz. Yine dergimizin okuyucularıyla buluşması için daimi bir gayret içerisinde olan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesinin Ti- caret Hukuku ve Fikri Mülkiyet Hukuku kürsülerinin kıymetli mensupları ile haricen katkı sunan araştırmacı ve yargı mensuplarına, ayrıca bu sayımızdan itibaren dergimizin dizgı ve mizanpajını üstlenen Seçkin Ya- yınevine ve kıymetli emekçilerine teşekkürlerimizi sunarız. Böylelikle TFM'nin geçmişten bugüne yüzlerce bilim insanı, araştırmacı ve uygulayıcının kollektif bir ürününün sonucu olarak müesseseleştiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. TFM'de yayımlanmak üzere gönderilen makalelerde meselelere hukukun alt bilim dalları bağlamında interdisipliner bir bakış açısıyla yaklaşan çalışmaları görmekten memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Bu çerçevede örneğin ticari işletme hukuku ile medeni usul hukuku, şirketler hukuku ile ceza hukuku, fikri mülkiyet hukuku ile idare hukuku, yine şirketler hukuku ile icra iflas hukuku alanlarını ilgilendiren çalışmalar ilginize sunulmaktadır. Bu sayıda yine NFT'ler, sigortacının aydınlatma yükümlülüğü, soyut renk markaları, adi konkordatoda faize ilişkin ve diğer bazı spesifik konulardaki makaleler ilginize sunulmaktadır.
-
Ticaret ve fikri mulkiyet hukuki dergisi. Vol.8
Ağırlıklı olarak fikri mülkiyet hukukuna ilişkin çalışmaları içeren 16. sayımızla sizlerle yeniden buluş manın mutluluğunu yaşıyoruz. Böylelikle dergimiz kesintisiz bir şekilde sekizinci yılını ve cildini tamamla- mış oluyor. Bu vesileyle gerek bu sayımıza gerek önceki sayılarımıza katkı sunan makale ve bilimsel çalışma sahipleri, hakemler, danışma ve bilim kurulu üyelerine teşekkür ediyoruz. Yine dergimizin okuyucularıyla buluşması için daimi bir gayret içerisinde olan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesinin Ti- caret Hukuku ve Fikri Mülkiyet Hukuku kürsülerinin kıymetli mensupları ile haricen katkı sunan araştırmacı ve yargı mensuplarına, ayrıca bu sayımızdan itibaren dergimizin dizgı ve mizanpajını üstlenen Seçkin Ya- yınevine ve kıymetli emekçilerine teşekkürlerimizi sunarız. Böylelikle TFM'nin geçmişten bugüne yüzlerce bilim insanı, araştırmacı ve uygulayıcının kollektif bir ürününün sonucu olarak müesseseleştiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. TFM'de yayımlanmak üzere gönderilen makalelerde meselelere hukukun alt bilim dalları bağlamında interdisipliner bir bakış açısıyla yaklaşan çalışmaları görmekten memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Bu çerçevede örneğin ticari işletme hukuku ile medeni usul hukuku, şirketler hukuku ile ceza hukuku, fikri mülkiyet hukuku ile idare hukuku, yine şirketler hukuku ile icra iflas hukuku alanlarını ilgilendiren çalışmalar ilginize sunulmaktadır. Bu sayıda yine NFT'ler, sigortacının aydınlatma yükümlülüğü, soyut renk markaları, adi konkordatoda faize ilişkin ve diğer bazı spesifik konulardaki makaleler ilginize sunulmaktadır.
-
Ksiega 50-lecia Wydzialu Prawa i Administracji Uniwersytetu Gdanskiego
Historia nauczania prawa w Gdańsku ma długie tradycje, choć niestety nie są to trady cje uniwersyteckie. Powstałe u zarania ery nowożytnej Gimnazjum Akademickie nie było uniwersytetem, a mimo to uczyli w nim znakomici nauczyciele, a poziom wykła dów był bardzo wysoki. Niepokorny Gdańsk nie doczekał się uniwersytetu w 1 Rzeczy pospolitej, a i później, z oczywistych względów, nie było to możliwe.
-
Harezm turkcesinde fiil
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Eski Türk Dili Bilim Dalı'nda Prof.Dr. Aysu Ata'nın danışmanlığında hazırlanan bu çalışma, 10.10.2002 tarihinde, Prof.Dr. Mustafa Canpolat, Prof.Dr. Hamza Zülfikar, Prof.Dr. Aysu Ata, Prof.Dr. Zühal Ölmez ve Doç.Dr. Jale Demirci'den oluşan jüri tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir. XIII. yüzyıldan itibaren, Harezm ve Sir Derya'nın aşağı kesimlerinde kasmen Oğuz ve Kıpçak yerli ağızlarının etkisi altında Karahanlıca'dan teşekkül eden, Orta Asya Türkçesi edebiyat dilinin oluşum dönemine Harezm Türkçesi adını veriyoruz Harezm Türkçesi, Karahanlıca'dan Çağatayca'ya geçiş dili olarak dil tarihi açısından büyük önem taşır. Bu döneme ait elimizdeki metin sayısı sınırlıdır ve özellikle Türk araştırmacıların bu metinlere ulaşabilmesi bir çoğu Avrupa kütüphanelerinde olduğu için zor olmuştur. Dolayısıyla metinlerin yayımlanması gecikmiştir. Ayrıca Harezm Türkçesi deyimi bile son zamanlara kadar kullanılmamış ve bu dönem eserleri ya Samoyloviç gibi bilginler tarafından Oğuzca-Kıpçakça diye adlandırılmış ya da tartışmasız bir şekilde Kıpçak diye kabul edilmiştir. Son araştırmalar Harezm Türkçesinin kendine özgü bir takım özellikleri içeren bir geçiş dönemi dili olduğunu göstermektedir.
-
Urun sorumlulug'u
Yener M.Z.,Teknik gelişmeler ve seri üretimler sebebi ile üründen kaynaklı sorunlar ve üreticinin sorumluluğu önem arz eder hale gelmiş ve üzerine her anlamda eğilmeye değer konulara dönüşmüştür. Dr. Mehmet Zahid Yener tarafından doktora tezi olarak hazırlanan ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde kabul edilen "AB Direktifi ile Karşılaştırmalı Türk Hukukunda Ürün Sorumluluğu" adlı bu çalışma da değerli jüri üyelerinin büyük katkıları ile bu kapsamda ele alınan ve üzerine emek verilen bir üründür.
-
AİLE HUKUKUNDAKİ HAK İHLALLERİNİN TESPİTİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI
Edito'rler,Toplumun temeli olan aile, manevi ve ortak değerlerimizin başında gelmektedir. Medeni Hukuk'un kapsamında yer alan aile hukukunda "hak ihlalleri" konusu aileyi oluşturan bireyler için sorun olabilmekte ve geri dönüşü olmayan aile içi krizlere, aile bütünlüğünün bozulmasına, sonu gelmeyen tartışmalara, babasız ya da annesiz çocukların topluma terk edilmesine, sosyolojik ve psikolojik çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Günümüzde aile bütünlüğünün bozulması ülkemizin en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. İlgililerin bir an önce bu soruna çözüm bulması gerekmektedir. Sorunlar ve krizler artık uzağımızda değildir. İçinde yaşadığımız çağın sorumluluğu taşıyan bireyler olarak belki sadece bugünün değil, önümüzdeki yüzyılın da nelere gebe olduğunu dikkate alarak bu konuda çözümler üretmek durumundayız.
-
Telif Hakki Kapsaminda Yapay Zeka ve Urunlerinin Eser Nitelig'i
Maman A.,Teknolojik gelişmelerin hız kazanmasıyla ortaya çıkan, hayatın her alanını etkilemeye başlayan yapay zeka sistemleri, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi işleyiş yöntemlerinin de gelişimiyle hukukta yeni tartışmaları gündeme getirmiştir. Yapay zeka sistemleri, tablo, sur beste gibi eserleri meydana getirmeye başlamış, böylelikle telif hakkı kapsamında da güncel bir mesele haline gelmiştir. Çalışma, yapay zekâ tarafından meydana getirilen ürünlerin eser niteliği başta olmak üzere, uluslararası hukukta tartışmalı olan yapay zeká ve telif hakkının kesiştiği problemli noktalara odaklanmıştır. Çalışma kapsamında ilk olarak telif hakkı ve yapay zeká kavramları, türleri ve tarihi gelisimleriyle ele alınmıştır. Günümüzde mevcut olan yapay zeka turleri, yapay zekâ işleyış yöntemleri olan makine öğrenmesi ve derin öğrenme konuları işlenmiştir. Bu şekilde meydana gelebilecek problemli hususlarla bağlantı kurulması kolaylaştırılmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise yapay zekâ ve ürünlerinin eser niteliği ile eser sahipliği noktalan- na yoğunlaşılmıştır. Bu kapsamda yer yer uluslararası ülke mevzuat ve ictihatlarından yararlanıl- mıştır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde, gerek uluslararası gerekse Türk hukuk öğreti- sinde önerilen çözümler değerlendirilmiştir.
-
Is so'zlesmesinin isciden kaynaklanan nedenlerle bildirimli feshi
Koseoglu A.C.,Türk İş Hukukuna ilk defa 2002 tarihinde 4773 sayılı Kanunla giren ve 4857 sayılı İş Kanunu'yla sürdürülen iş güvencesi sisteminde, iş sözleşmesinin bildirimli feshinde işverenin geçerli nedene dayanma zorunluluğu önemli bir yer tutmaktadır. Artık, iş güvencesi kapsamında yer alan işçilerin iş sözleşmelerini bildirimli fesih yoluyla sona erdirilmek isteyen işveren, işçinin yeterliliğinden, davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir nedene dayanmak zorundadır. Kanunda belirtilen geçerli nedenler, genel ve soyut olarak düzenlenmiş, hangi nedenlerin geçerli neden sayılacağının belirlenmesi ise öğreti ve yargıya bırakılmıştır. Doçentlik tezi olarak hazırladığımız bu çalışmada, iş sözleşmesinin işçiden kaynaklanan nedenlerle bildirimli feshi incelenmiş ve işçiden kaynaklanan nedenlerle fesih konusunda ortaya çıkabilecek sorunlara mevcut hukukumuzdaki düzenlemeler, uluslarüstü ve uluslararası metinler, bilimsel eserler ve yüksek mahkeme içtihatları çerçevesinde çözümler getirilmeye çalışılmıştır.
-
Tapu sicilinde gecici tescil serhi
Unal A.,Geçici tescil şerhi başlığı altında ele alınan bu eserin temelini doçentlik çalışması oluşturmaktadır. Bu vesileyle, gerek akademik hayatıma gerekse bu çalışmanın oluşum sürecine birbirinden değerli katkılarda bulunan Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin kıymetli hocalarına ve asistanlarına teşekkürü bir borç bilirim. Çalışma boyunca, saat mefhumu olmaksızın, görüşlerimi sabırla dinleyen ve fikirleriyle çalışmama katkı sunan değerli büyüğüm ve hocam Prof. Dr. Murat Doğan'a teşekkürlerimi sunarım. Gerek bu eserin hazırlanmasında gerek diğer akademik çalışmalarda Arş. Gör. Arif Kalkan'ın sarf ettiği emeği "yardım" kelimesiyle değil, ancak "çalışma arkadaşlığı" tabiri ile ifade etmek isterim. Sonsuz teşekkürler. Çalışmanın ortaya çıkmasında her zaman olduğu gibi maddi- manevi desteklerini ve katkılarını hiçbir zaman eksik etmeyen aileme gönülden sevgi ve teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca kitabın basımını çok kısa sürede gerçekleştiren Adalet Yayınevi sahibi sayın Hakan KARAASLAN ve çalışanlarına da teşekküler...
-
Uyarlama davasi
Erdog'an E.,Sosyal ve ekonomik şartların beklenenden hızlı değiştiği dönemler, bireyler ve şirketler arasındaki hukuki ilişkileri doğrudan etkilemektedir. Tabiatıyla, aslolan ahde vefa gösterilmesidir. Belirli bir sözleşmesel ilişki içerisinde giren tarafın, nihai tahlilde söz konusu sözleşme ile beklediği ticari sonucu elde edememesi, onun tarafından üstlenilmesi beklenen "ticari risk"tir. Ancak, sözleşmenin kurulduğu aşamada, sözleşmeye ilişkin koşullarda, her iki tarafça öngörülmesi objektif olarak mümkün olmayan değişikliklerin meydana gelmesi halinde, tarafların hâlâ aynı şekilde yükümlülüklerinin devam ettiğinin kabul edilmesi, hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurur. Zikredilen durumu dikkate alarak, Türk Borçlar Kanunu'nun 138'inci maddesinde. "Aşırı İfa Güçlüğü başlığı altında, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması yahut sona erdirilmesi düzenlenmiş, uygulamada söz konusu talep, "Uyarlama Davası" olarak isimlendirilegelmiştir.
-
Medeni usul hukukunda yorum-hukuk yaratma ve ictihadi birlestirme kararlari
Isik N.E.,Dr. Nurbanu Erzurumlu Işık, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 2011 yılında mezun olmuştur. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı'nda 2015 yılında yüksek li- sans eğitimini; 2021 yılında ise doktora eğitimini tamamlamıştır. 2015 уг lında Saarbrücken Üniversitesi Hukuk ve Ekonomi Fakültesi ve 2019 yılın- da Bremen Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde araştırmalarda bulunmuştur. 2011 yılından itibaren Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Medeni Usül ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı'nda görev yapmaktadır.
-
Sermaye piyasasinda kamuyu aydinlatma belgelerinden dog'an hukuki sorumluluk
Meral N.,Sermaye piyasası hukukunda kamuyu aydınlatma konusu özellikle 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 32. maddesinin 'Kamuyu Ay- dınlatma Belgelerinden Sorumluluk başlığı ile kabul edilmesi sonucunda oldukça tartışılan bir konu olmuştur. Son zamanlarda bu konu veya ilgili konular üzerinde birçok çalışma yapılmıştır ve söz konusu eserlerden biri olarak bu çalışmada, kamuyu aydınlatma kavramı ve kamuyu aydınlatma belgeleri genel oalrak ele alındıktan sonra özellikle son bölümde bu bel- gelerdeki hukuka aykırı bilgilerden doğan hukuki sorumluluk konusu üzerinde durulmuştur. Karşılaştırmalı hukuk metodundan yararlanılarak hazırlanan bu kitabın esasını oluşturan çalışma, Prof. Dr. Zühtü AYTAÇ başkanlığında toplanan ve Prof. Dr. Çağlar MANAVGAT, Doç. Dr. Cafer EMİNOĞLU, Doç. Dr. Aslı Elif GÜRBÜZ USLUEL ve Doç. Dr. Burçak YILDIZ'ın katıldığı jüri önünde 2020 yılının Ocak ayında İ. D. Bilkent Üniversitesi'nde doktora tezi olarak savunulmuş ve oybirliği ile başarılı bu- lunmuştur. Bu eserde, jürideki saygıdeğer hocalarımın yorumları dikkate alınarak gerekli düzenlemeler yapılmış ve çalışma, Mart 2021 tarihindeki sermaye piyasası mevzuatı dikkate alınarak güncellenmiştir.
-
Kelepceleme so'zlesmeleri
Unal A.,Kelepçeleme Sözleşmeleri adlı bu kitabın ilk baskısı 2012 yılında doktora tezinin aslına sadık kalınarak yayınlarımıştı. Baskının tü- kenmiş olması sebebiyle kitabın yeniden yayınlanmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu baskıda da doktora tezinin aslına sadık kalınmış, ancak mevzuattaki değişiklikler, yargı içtihatları ve güncel eserler mümkün olduğunca çalışmaya işlenmiştir. Bu vesile ile hukukçu olmamda etkin rol oynayan ve bize her zaman ağabeylik yapan aile büyüğümüz Av. Yalçın Ünal'a ve eserin ikinci basımı için büyük özveri ile güncelleme ve düzeltmeleri ya- pan Av. Zeynep Ayar'a teşekkür ederim. Ayrıca kitabın basımını gerçekleştiren Adalet Yayınevi sahibi Sayın Hakan Karaaslan ve çalışanlarına teşekkür etmeyi de bir borç bilirim.
-
Idari davalarda ehliyet ve husumet
Gunduz E.,"Sadece yönetilenlerin değil, yönetenlerin de hukukla bağlı oldukları Devlet" olarak kısaca tanımlayabileceğimiz Hukuk Devleti ilkesinin hayata geçirilmesinde idari davalar önemli bir yer tutmaktadır. İdarenin birey karşı- sındaki üstün konumu da bu davaların önemini daha da arttırmaktadır. İptal davası ve tam yargı davası olarak adlandırdığımız idari davalar, bireyin ida- renin hukuka uygunluğunu denetlettirebileceği ve idare karşısında kendi hakkını arayabileceği birer hukuki araçtır. Tüm davalar gibi idari davalar da iki taraf arasında gerçekleşen yargısal bir süreçtir. Biz de çalışmamızda idari davalar açısından bu yargısal sürecin birer parçası olan davanın taraflarını ayrıntılı olarak inceledik. Çalışmam süresince yapmış olduğu değerli katkılardan dolayı kıymetli hocam Prof. Dr. Bahtiyar AKYILMAZ'a teşekkür ederim. Ayrıca bu süreçte bana göstermiş oldukları sabır ve destekten dolayı eşim Hakan GÜNDÜZ ile kızım Cemre ve oğlum Emre'ye teşekkür ederim.
-
Medeni usul hukuku kurallarinin yer bakimindan uygulanmasi
Erdog'an E.,Yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklarda usül hukuku meselelerine uy- gulanacak hukuk açısından geçerli olduğu kabul edilen lex fori prensibinin dogmatik temelleri ve sınırlarının tartışıldığı bu çalışmanın ilk baskısı 2016 yılında gerçekleştirilmiştir. Elinizdeki çalışma, bu baskının tükenmiş olması sebebiyle gerçekleştirilmiştir. Birinci baskıdan farklı olarak, bu baskıda metnin sonuna bir kavram dizini eklenerek kullanıcıların eserden istifade edebilmesi kolaylaştırılmak istenmiş- tir. Bu süreçte, akademik çalışmaları açısından sürekli desteklerini gördü- ğüm, Prof. Dr. Murat Atalı, Prof. Dr. M. Fatih Uşan ve Doç. Dr. Musa Aygül'ü bir kez daha anmak ve şükranlarımı sunmak isterim. Çalışmanın bu baskısını da gerçekleştiren Yetkin Yayınları'na Sayın Mu- harrem Başer ile dizgi ve baskıda emeği geçen bütün çalışanlara teşekkür ede- rim. Çalışmanın kullanıcılara faydalı olması dileğiyle
-
Hakem karaalarinin kesin hukum etkisi
Erdog'an E.,Hakem kararlarının kesin hüküm etkisini incelediğimiz elinizdeki çalış- manın ilk baskısı, 2017 yılında gerçekleştirilmiştir. Kesin hüküm kavramı açısından Türk öğretisinde karşılık bulduğunu gördüğümüz bu çalışmanın, mevcut baskının tükenmiş olması sebebiyle, güncellenmiş yeni bir baskısının yapılmasına karar verilmiştir. Bu baskıda, çalışmanın ilk baskısından sonra verilen 13.04.2018 Tarih ve 2016/2 Esas, 2018/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararı mevcut metne işlenmiştir. Bağlayıcı niteliği nedeniyle önem taşıdığını düşündüğümüz söz konusu karar ile tahkim sözleşmesinin bir usûl sözleşmesi olduğu hususu (karşı oylara rağmen) ortaya konulmuştur. Ayrıca, ilk baskıda istifade ettiğimiz ve sonrasında yeni baskıları gerçekleşti- rilen eserlerin güncel halleri ile bazı Yargıtay kararları da incelenerek metne işlenmiştir.
-
Milletlerrarasi o'zel hukuk
Gelenk B.V.,Milletlerarası satım hukuku, milletlerarası ticarette en fazla karşılaşılan sözleşme türlerinden olan satım sözleşmesini konu olan milletlerarası ticare- tin bir parçasıdır. Milletlerarası satım hukukunu belirsizliklerin yaratacağı olumsuz durumlardan korumak ve satım sözleşmelerinden doğabilecek olası uyuşmazlıkları öngörülebilir hukuki bir zemine oturtmak amacıyla milletle- rarası satım hukuku yeknesaklaştırılmak adına bilinen kısa adıyla CISG ha- zırlanmış ve dünya çapında yüksek bir ilgiyle yürürlüğe girmiştir. CISG'in yeknesak hukuk enstrümanı olarak günümüzde kabul görmesi milletlerarası alanda varılan uzlaşı açısından umut vericidir. Ancak bugün devletlerin ken- di milli hukuklarının yanında, milletlerarası satım sözleşmelerini düzenleyen yeknesak kuralları istisnasız tüm meseleleri kapsayacak şekilde kabul etmesi söz konusu olmadığından, milletlerarası özel hukuk kurallarına başvurmak kaçınılmazdır. CISG ve Milletlerarası Özel Hukuk başlığını taşıyan bu ça- lışma, milletlerarası satım hukukunda maddi hukuk kuralları yeknesaklaştı- rılmasına rağmen, yine de milletlerarası özel hukuka başvurulması gerekli hallerin ortaya konulması amacıyla hazırlanmıştır.
-
Dijital Devlet Yönetişiminin Teorik ve Hukuki Temelleri
Islambek Rustambekov, Said Gulyamov, Hayri Bozgeyik,Bu çalışma, kamu yönetimi için dijital etkileşimli bir platformun uygulanmasını kolaylaştırmak için gerekli yasal ve düzenleyici çerçevelerin kapsamlı bir incelemesini sunmaktadır. Yapay zekâ, blockchain ve büyük veri analitiği gibi yeni ortaya çıkan teknolojilerden yararlanan bu platform, vatandaşların kamu hizmetleriyle etkileşiminde erişilebilirliği, şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırmayı hedeflemektedir.Taşkent Devlet Hukuk Üniversitesi ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi arasındaki iş birliği aynı zamanda küresel zorlukların üstesinden gelme konusunda uluslararası iş birliğinin önemini de vurgulamaktadır. Çalışmada farklı bakış açıları ve uzmanlığın bir araya gelmesi sayesinde, önerilen çözümlerin yalnızca teknolojik açıdan gelişmiş değil aynı zamanda kültürel açıdan duyarlı ve sosyal açıdan da kapsayıcı olmasına özen gösterilmiştir.Kamu yönetimini dijitalleştirmenin karmaşıklıkları arasında yol alırken, yenilik ile etik arasında bir denge kurmak çok önemlidir. Bu çalışma, iyi yönetişimin temel hak ve ilkelerini korurken, aynı zamanda yeni gelişen teknolojilerin sorumlu bir şekilde entegrasyonu için kapsamlı bir çerçeve ve yol gösterici bir pusula görevi görmektedir.
-
Bahcesehir Universitesi
Yayinlayanlar,Hayatımızı hızla dönüştüren dijital çağda, güncelliğini uzun süre koruyacak hararetli tartış maların başında yapay zeka kullanımından doğan zararlardan hukuki sorumluluk gelir. Modern eğilim, yapay zekāya ayrı bir hukuki kişilik atfetmeye- en azından şimdilik- ihtiyaç olmadığı. meydana gelen zararın mevcut hukuki normlar çerçevesinde hukuk süjelerine atfedilerek so- rumluluğun kurulabileceği yönündedir. Çalışmamızın amacı, çevresi ile benzersiz bir şekilde etkileşime geçerek öğrenme yeteneği ile donatılmış, kendi değişken tecrübeleriyle edindiği yeni girdilere doğası gereği öngörülemez tepkiler gösterme potansiyeli olan yüksek otonomi seviyeli yapay zekā sistemlerinin kendi kendine öğrenme sürecinde geliştirdiği hatalardan kaynaklanan sözleşme dışı sorumluluk bakımından üreticinin gelişim riski savunması ileri sürüp süremeye- ceğini tartışmaktır. Çalışmamızda, yapay zekâya hukuki kişilik tanınmasına ilişkin tartışmalar ışığında, üreticinin hukuki sorumluluğu bakımından yapay zeká sistemlerinin "ürün" niteliği ve üreticinin gelişim riski savunması, 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanu- nu, bu kanuna mehaz teşkil eden 1985 tarihli AB Ürün Sorumluluğu Direktifi (85/374/EEC) ile 2020 tarihli AB Ürün Sorumluluğu Direktif Taslağı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
-
Aktuelle Probleme im deutschen und turkischen Strafrecht
Yayinlayanlar,Bu kitap, Max-Planck Enstitüsü, Türkiye Adalet Akademisi ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Türk-Al- man Bilim Yılı Hukuku Etkinlikleri kapsamında, 20 Kasım 2014 tarihinde Ankara'da Danıştay Binasında ve 21-22 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul Çağlayan Adliyesi'nin konferans salonunda gerçekleştirilen oturumlara katılan hukukçuların sundukları tebliğlerin metinlerinden oluşmaktadır. Dieses Werk enthält die Texte der Vorträge der Rechtswissenschaft- ler und Rechtswissenschaftlerinnen, die an dem Kolloquium teilgenommen haben, das im Rahmen des deutsch-türkischen Wissenschaftsjahres vom Max-Planck-Institut für ausländisches und internationales Strafrecht, der Türkischen Justizakademie und der Bahçeşehir-Universität am 20. November 2014 in Ankara im Obersten Verwaltungsgericht und am 21. und 22. November in Istanbul im Justizgebäude von Çağlayan veranstaltet wurde.